Kısa Çalışma, Ücretsiz İzin ve İşçilik Hakları

Hak ihlallerine ilişkin ön hukuki değerlendirme desteği sağlanmaktadır.

0%
*Bu yazı tahmini 7 dakika 5 saniye okuma süresine sahiptir.

Yeni tip Korona virüsü (COVID-19) salgınının ekonomik etkilerinin önlenmesi ve azaltılması amacıyla mevcut kanunlara eklenen geçici maddeler ile çeşitli yeni düzenlemeler yapıldığı bilinmektedir. Bu düzenlemelerden kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulamalarına ilişkin olanların bazı işverenlerce suiistimal edilerek meslektaşlarımızın da hak kayıpları ve mağduriyetlerine yol açıldığı anlaşılmaktadır.

Kısa çalışma ödeneğine ilişkin olarak 26.03.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı kanunun 41. maddesi ile 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen geçici madde ile kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için gerekli olan son 3 yıl içinde 600 prim günü ödemesi ve kesintisiz 120 gün çalışma koşulu, son 3 yıl içinde 450 prim gününe ve 60 gün hizmet akdine dayalı olarak çalışma koşulu ile değiştirilmiştir. 

Bir diğer düzenleme ise 17.04.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda değişiklik yapılan düzenlemeler ile 17.4.2020 tarihinden itibaren iş akdinin işverence ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında feshedilemeyeceği; işverenin işçiyi üç aylık süreyi geçmemek üzere tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabileceği; ücretsiz izne ayrılan işçilerin ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre boyunca fondan günlük 39,24 TL tutarında nakdi ücret desteği verileceği; ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene 4857 sayılı kanunun 39. maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.

Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ile ilgili söz konusu düzenlemeler, yasa koyucu tarafından kamuoyuna çalışma yaşamının ve özellikle çalışanların korunması gerekçeleri ile lanse edilmiştir. Ne var ki düzenlemelerin somut çalışma yaşamındaki yansımaları ve uygulanma biçimlerinin çalışanlar açısından çok daha olumsuz koşullar yarattığı görülmektedir. 

Yeni düzenleme öncesinde ücretsiz izne ayrılabilmesi için işçinin yazılı onayı aranmaktayken bu şartın geçici madde ile kaldırılmış olması ve işverenin tek taraflı işlemi ile işçiyi ücretsiz izne ayırabilmesi mümkün kılınmıştır. Ayrıca yeni düzenleme ile ücretsiz izne ayırma, işçi açısından haklı nedenle fesih nedeni de sayılmamaktadır. Bununla birlikte işçinin ücretsiz izne ayrılabilmesi için işyeri açısından da kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi faaliyetin azalması ya da durması gibi nesnel bir koşul aranmamaktadır. Hal böyleyken ücretsiz izne ayrılan işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle fesih şansı bulunmadığından günlük 39,24 TL ücreti kabul ile kıdem ve ihbar tazminatlarından feragat seçenekleriyle baş başa bırakılmaktadır.

Tüm bu tespit edilebilir olumsuzlukların yanında söz konusu düzenlemelerin işverenler tarafından başka şekillerde suiistimal edildiğine ilişkin bilgiler de hem üyelerimizin iletileri hem de medyadan edindiğimiz bilgiler ile derneğimiz gündemindedir. Derneğimizce yapılan tespitlerde bazı vakıf üniversiteleri, eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere çeşitli işverenlerce kısmi çalışmaya geçilmemesine yahut tam çalışma süreleri ile evden çalışma modeli uygulanmasına rağmen çalışanların kısmi ücretli izne ayrıldıkları; nisan ayı içerisinde tam çalışma yapılmasına rağmen nisan ücretlerinin 7244 sayılı kanunun yayımlanma tarihi olan 17.04.2020 tarihi itibari ile kısmi ücretsiz izin indirimleri uygulanarak ödeneceği; geriye dönük bildirimler ile ücretsiz izne ayırmaların yapıldığı; mayıs ve haziran ayları açısından ücretsiz izne ayrılma bildirimleri yapılsa da bu bildirimlerde ücretsiz iznin kısmen veya tamamen uygulanacağına ilişkin bilginin yer almadığı; bu suretle de çalışan açısından belirsizliklerin yaratıldığı görülmektedir.

Kısa çalışma usulünde gerçeğe aykırılık, ücretsiz izne çıkarılmada iyi niyeti suiistimal, mesleğin icrasında yıldırma ve zorlama başta olmak üzere benzer durumlarla karşı karşıya kalan meslektaşlarımızın anılan yasal düzenlemeleri dayanak tutarak işyerlerine yazılı başvuruda bulunmaları; çalışarak geçirilen sürelere ilişkin ödemeleri talep etmeleri; evde çalışmaların ücretsiz izin olarak değerlendirilemeyeceği, ücretsiz izne ayrılma bildiriminde o ay için hangi koşullarla ücretsiz izin uygulanacağının gösterilmesi gerektiğinin diğer yasal başvuru hakları saklı kalmak kaydı ile yazılı olarak bildirmeleri önerilmektedir.

Türk Psikologlar Derneği olarak üyelerimize ön hukuki değerlendirme desteği sağlayacağımızı; bu destekten yararlanmak isteyen üyelerimizin gm.ofisi@psikolog.org.tr adresine güncel iletişim bilgisi ve vaka özeti içeren bir ileti göndermesi halinde aidat borçluluğuna bakılmaksızın hukuk müşavirliğimizin gündemine alınacağını belirtir; meslek mensupları ve değerli üyelerimize sağlıklı günler dileriz.

Türk Psikologlar Derneği Hukuk Müşavirliği

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
>