Değerli Üyelerimiz,
Tarafımıza ulaşan mesajlardan anlaşıldığı üzere son dönem yasal düzenleme çalışmalarımıza ilişkin ciddi bir bilgi kirliliği söz konusudur.
Sürecin başında sosyal medya paylaşımlarımızda tekrarlı bir biçimde vurgulandığı üzere, derneğimizin yaklaşık bir yıldır içinde bulunduğu yasa çalışması bir MESLEK YASASI TASARISI DEĞİLDİR. Üzerinde çalışılan yasa tasarısı; önleyici, koruyucu çalışmalardan başlayarak, yataklı kurumda hizmet alan bireylere uzanan bir yelpazede, tüm ruh sağlığı meslek alanlarının ve hizmet alan bireylerin temsilcilerinin de dahil olduğu kapsamlı ve toplum temelli bir RUH SAĞLIĞI YASA (RSY) TASARISIDIR.
İlgili tasarıya dair çalışmalar son aşamalarına gelmekle birlikte, halen belirli maddeler üzerinde revizyonlar devam etmektedir. Derneğimizin ilgili Kurulları, söz konusu maddeler ve tasarının geneli konusunda gerekli revizyon çalışmalarını titizlikle yürütmektedir.
Belirtilen çalışmalar kapsamında, TBMM’de 16 Kasım 2017 tarihinde bir toplantı daha gerçekleştirecektir. Bu toplantıda bir uzlaşı sağlandığı koşulda tasarıya son hali verilecektir. Bu sürecin ardından, tüm meslek örgütleri tasarıyı üyelerinin görüşüne sunmak üzere askıya çıkaracaktır. Dolayısıyla, tasarının revizyonları tamamlanmış versiyonunu, TPD olarak biz de TÜM ÜYELERİMİZİN GÖRÜŞLERİNE SUNACAĞIZ. Üyelerimizden gelen geri bildirimler doğrultusunda, son bir revizyon önerisiyle komisyona görüş bildireceğiz.
Burada, tekrar vurgulamak isteriz ki, ilgili tasarının yasallaşma süreci TBMM’de görüşmelere açılmasının kabulünü ve bir dizi başka TBMM Komisyon çalışmasının başlamasını gerektirmektedir. Üyelerimizden gelen mesajlardan, tasarının son halinin yasaya dönüşeceği gibi bir algı olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Uzlaşı sağlandığı koşulda, yasalaşma süreci ileriki dönemlerde başlayacaktır. Bu aşamalarda, ilgili yasal düzenleme çalışmalarının takipçisi olmak önemlidir.
Üyelerimizden gelen mesajlardaki diğer önemli bir husus, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanına dair Mesleki Yeterlikler Kurumu (MYK) kapsamındaki düzenlemelere ilişkindir. Bu noktada TPDR-DER’in MYK sürecinin, RSY süreci ile karıştırıldığı anlaşılmaktadır.
Değerli üyelerimiz, yasal düzenlemeler ve bağımsız bir meslek yasası, kurulduğu günden beri TPD’nin en önemli gündemi olmuştur. MYK süreçleri de 2008-2010 döneminde üzerinde çalışılan önemli konulardan biridir. Ancak MYK T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olup, o dönemki temasımızda tarafımıza Sağlık Meslekleri kapsamına giren hiçbir mesleğin T.C. Sağlık Bakanlığı'ndan bağımsız ele alınamayacağı belirtilmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı da, 2004 dönemi Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde, Psikolog ve Klinik Psikolog unvanlarını, sağlık mesleği olarak kabul ettiği tüm meslekler ile birlikte çerçeve yasa kapsamında tanımlamaya karar vermiştir.
İlgili dönemde EFPA ile kurduğumuz temaslarda, bir kısım Avrupa ülkesinde de “şemsiye yasa” kategorisinde sağlık mesleklerinin bu biçimde tanımlandığı öğrenilmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı 2011’de de buna bağlı bir çerçeve yasada, mesleğimizin “Psikolog” ve “Klinik Psikolog” tanımlarını sağlık mesleği kategorisinde yasalaştırmıştır. Süreçte başvurusu olan diğer yakın meslek gruplarını ise bu kapsama dahil etmemiştir.
Sonuç olarak, alanımızın ilgili kategorilerinde, sağlık mesleği kabul edilen alanlar ile aynı çerçevede tanımlanmış bir meslek yasasına dahil olarak eğitim koşulları, görev ve yetkiler konusundaki yasal tanımlarımız yapılmıştır. Özetle, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen MYK çalışmaları sırasında da yasal düzenlemelerin dışına çıkılması mümkün değildir. Yasal tanımlamalar MYK tanımlamalarının üstünde bulunmaktadır. Bu noktada, “Psikolog” ve “Klinik Psikolog” için tanımlamaların 2011 yılında Sağlık Bakanlığı'nca, üstelik bir yasa maddesi içerisinde yapıldığını hatırlatmak isteriz.
İzleyen dönemde T.C. Sağlık Bakanlığı'nın, bu yasal tanımlarımıza bağlı yayınlanmış yönetmelik çalışmaları da tamamlanmıştır. Bu açıdan, ilgili süreçlerde yürütülen yoğun temas ve çalışmalara karşın, önemli dirençlerle karşılaşılmış, TPD görüşleri yeterince yansıtılmamıştır. Dolayısıyla, var olan yasal düzenleme ve yönetmeliklere ilişkin iyileştirme çalışmaları elbette ki takip edilmeye devam edilecektir. Özellikle Psikoloji'nin sağlık alanına girmeyen diğer uzmanlık alanlarına ilişkin yeterliliklerin tanımlanması için, yasa maddesinde tanımlanmaya eş değer olmamakla birlikte, MYK kapsamında yürütülecek çalışmalar bu düzenlemelere önemli katkılar sunacaktır. Nitekim Eylül ayı içinde düzenlediğimiz Genel Yürütme Kurulu'nda buna dair ön değerlendirmeler yapılmıştır. Öte yandan, MYK ile karşılaştırıldığında, mesleğimiz açısından, var olan Sağlık Meslek Yasası'ndaki düzenlemelerin daha güçlü bir kazanım olduğu, bununla birlikte bu durumun hakkının ne yazık ki yeterince teslim edilmediği görülmektedir.
Şu an, alanımızın da önemli düzeyde temsil edildiği RSY tasarısı üzerindeki çalışmaların takibi önceliğimizdir. İlgili sürecin ardından, TPDR-DER, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği gibi yakın meslek örgütleri olarak bağımsız meslek yasaları konusunda birlikte çalışmalar yürütülmesi de gündemdedir.
Önemle bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla,
Prof. Dr. Gonca Soygüt Pekak
Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı