COVID-19 Salgını Sırasında Ruh Sağlığı

© Türk Psikologlar Derneği Travma, Afet ve Kriz Birimi

0%
*Bu yazı tahmini 11 dakika 59 saniye okuma süresine sahiptir.

Yazar : Türk Psikologlar Derneği Travma, Afet ve Kriz Birimi    
    Ankara    
         

 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak tanımlanan COVID-19 (yeni Korona virüsü) salgını yaygın bulaşma potansiyeli, yüksek ölüm oranı, öngörülemezliği ve alışılmadık korunma yolları (sosyal mesafelenme, izolasyon) nedeniyle pek çok boyutta krize neden olan küresel bir afettir. Travmatik etkiler yaratma potansiyeline sahip her afet gibi bu salgın da psikososyal etkileri açısından ele alınmalıdır. 

Sizlere yeni Korona virüsü salgınının çeşitli gruplar üzerinde yaratabileceği psikososyal etkilere ilişkin bilgiler sunmaya çalışacağız.

  • COVID-19 bütün dünyayı etkileyen bir salgındır. Herhangi bir ulus, kültür ya da etnik grupla ilişkilendirilemez. Virüsü kapmış kişilere ya da salgından ağır etkilenmiş ülkelere ilişkin önyargıların ve ayrımcı söylemlerin kimseye faydası yoktur. Virüsten etkilenmeye neden olan ya da etkilenmeyi önleyen herhangi bir ırksal özellik, dini inanç, coğrafi bölge olduğuna inanmak bilimsellikten uzak olmasının yanında salgının yayılmasını yavaşlatacak gerçek önlemlerin alınmasını da engelleyecektir.
  • COVID-19 virüsünü kapan kişiler “korona vakası”, “kurban”, “hastalıklı” gibi yaftalayıcı terimlerle adlandırılmamalıdır. Virüsün bulaştığı hastalar, “COVID-19’u olan kişi”, “COVID-19 tedavisi alan kişi”, “COVID-19’u atlatan kişilerdir” ve iyileştikten sonra eski yaşamlarına geri döneceklerdir.
  • Sizi daha fazla kaygılandıran ya da geren haberleri izlemekten, okumaktan ya da dinlemekten kaçınmanız; yalnızca kendinizi ve sevdiklerinizi korumanıza yardım edecek planlar yapmanızı sağlayacak bilgileri edinmeye ve odaklanmaya çalışmanız önemlidir. Gelişme ve güncel haberleri izlemek için ilgili güvenilir kişi ve kuruluşların (DSÖ, Bakanlıklar, sağlık meslek örgütleri – TTB vb.) sağladığı kaynakları, günde iki kez belli saatlerde kontrol etmeniz yeterli olacaktır. Bilgiyi söylentiden ayırmak stresle baş etmeyi kolaylaştırır.
  • Bilimsel bilgi ve gerçeklere dayanan açıklamalar yapan uzmanların önerilerini uygulayarak kendinizi korumanız ve başkalarını desteklemeniz önemlidir. İhtiyacı olanlara bu zamanlarda destek vermek psikolojik iyi oluşa katkı yapar. Unutmayın, dayanışma iyileştirir. 
  • Sağlık çalışanlarının özverisini ve insan hayatı için gösterdikleri çabayı takdir etmek ve bunu onlara göstermenin yollarını bulmak size kendinizi iyi hissettirecektir.

 

İzolasyonda/Karantinada Olmak

COVID-19 salgınının başlamasından bu yana, yayılmasını önlemenin en temel yolu olarak ifade edilen sosyal mesafelenme, bütün dünyanın evine kapanmasına neden oldu. Devletlerin salgınla mücadele planları çerçevesinde, bireysel olarak uygulanmasından sokağa çıkma yasağına kadar aşama aşama ilerleyen bu önlem, evlerimize kapanmamıza neden oldu. Hastalığın yayılmasını önlemek için sağlıklı bireylerin kendilerini izole etmesi ya da hastalık şüphesi olanların kendine karantina uygulaması veya yetkililerce karantinaya alınması, bu durumun olası ruhsal etkilerini de akla getirdi. Bu etkiler elbette izolasyon/karantina koşullarına göre (yalnız olup olmama, aile üyelerinin nerede olduğu ve güvende olup olmadığı, kalınan yerin konforu, zamanı geçirmek için sahip olunan olanaklar, evden çalışma olanağının olup olmaması, internet erişimi, bir arada olduğumuz kişilerle ilişkimiz gibi) değişkenlik gösterecektir. 

Bu koşullarda psikolojik sağlamlığı destekleyen etmenlerin iyimserlik, esneklik, yaratıcılık, sosyal beceriler, sosyal destek, işlevsel başa çıkma becerileri olduğu bilinmektedir. Korku belirsizlik, tehdit ve alışılmadık bir yaşam sürdürme zorunluluğu karşısında ortaya çıkan olağan bir tepkidir. Başkalarıyla paylaşmak, yaratıcılık ve bazen de ağlamak gibi yollarla duyguların ifadesi mümkündür. 

  1. Durumla ilgili gelişmeleri ve bilgilendirmeleri güvenilir kaynaklardan izleyin. Uzman olmayan kişiler tarafından yapılan önerilere itibar etmeyin.
  2. İzolasyon/karantina süreci için gerektiğinde esneyebilecek planlar (günlük/haftalık, bireysel/aile ile) yapmaya çalışın. Bu planlar zamanınızı yapılandırmaya yardımcı olacaktır. Mümkünse izolasyon/karantina sona erdiğinde yapacaklarınızı da planlayın.
  3. Fiziksel olarak aktif olun. Bedensel hareketsizliğin strese bağlı tepkileri yoğunlaştırdığını, fiziksel aktivitenin stresle baş etmede önemini ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırma vardır.
  4. Zihninizi meşgul edin. İşinizi evden sürdürmek, evle ilgili düzenlemeler, kitap okumak size kendinizi iyi hissettirecektir.
  5. Bildiğiniz, daha önce deneyip yararlandığınız gevşeme yöntemlerini (diyafram nefesi, aşamalı kas gevşetme, meditasyon vb.) uygulayın.
  6. Fiziksel olarak uzak olsanız da, sevdiklerinizle bağlantıda kalmaya ve sosyal ağınızı korumaya çalışın. 
  7. İzolasyon koşullarında da, mümkün olan günlük rutininizi (uyku, yemek, çalışma saatleri gibi) sürdürmeye çalışın.
  8. Hijyen ve sağlık önerilerini takip edin ve uygulayın.
  9. Birbirinize ve ihtiyacı olanlara yardım edin, dayanışmanın iyileştirici gücünü akılda tutun. 
  10. Olağan zamanlarda size keyif veren, yapmaktan hoşlandığınız ve izolasyon koşullarında gerçekleştirebileceğiniz etkinlikleri düşünün ve yapmaya çalışın. “Her şey düzelsin, sonra yaparım” diye düşünme eğiliminde olabilirsiniz; ancak bunun size iyi gelmeyecek bir erteleme olduğunu hatırlayın ve hemen harekete geçin.
  11. Günlük yaşamın koşturması nedeniyle ertelediğiniz ve yapmak için evde olma fırsatı kolladığınız işleri hatırlamaya ve yapmaya çalışın. 
  12. İhtiyaçlarınızı karşılamaya özen gösterin, duygularınızı fark edin. 
  13. Salgının durması ve olağan yaşama dönüş için bütün dünyada uzmanların çalışmakta olduğunu ve bugünlerin sona ereceğini hatırlayın. 

 

İleri Yaştaki Kişilere Bakım Verenler için Öneriler

  1. İleri yaştaki bireyler, bu dönemde daha yoğun kaygı, öfke, stres, huzursuzluk, içe çekilme gibi tepkiler yaşayabilirler. Ailenizde, çevrenizde ya da çalıştığınız kurumda bu gruptan bireyler varsa tepkilerinin yaşanmakta olan olağandışı durumdan kaynaklı olduğunu, rutinlerinin dışına çıkmanın, alışkanlıklarını gerçekleştiremiyor olmanın bu yaş grubu için katlanılmasının daha zorlayıcı olduğunu unutmayın. Aynı zor zamanlardan siz de geçiyor olduğunuz için baş etmekte zorlandığınızı fark ettiğinizde, erişilebilir sosyal ağınızdan uzaktan da olsa, destek almaya çalışın. 
  2. Özellikle zihinsel bozukluk/demans yaşayan ileri yaştaki yetişkinlerin tepkilerinin ele alınması daha güç olabileceğinden, gerekli durumlarda tıbbi destek için girişimde bulunun.
  3. İleri yaştaki yakınınızın zihinsel durumunu göz önünde bulundurarak, neler olup bittiğine ilişkin bilgileri basit ve açıklayıcı bir dille verin. Enfeksiyon riskini azaltmak için alınan önlemleri, kendisinin neler yapması ve yapmaması gerektiğini, bu önlemlerin dünyanın her yerinde her yaş grubu için uygulandığını ona anlatın. Gerekirse açıklamaları basitleştirerek tekrarlayın. Mevcut durumla ilgili doğru bilgiler verin, ama aynı zamanda olumlu gelişmeleri de mutlaka paylaşın.
  4. Uzmanlığı, deneyimi ve kaynakları olan ileri yaştaki yetişkinlerin salgınla mücadele çabalarında görünür olması önemli katkı sağlayacaktır. Salgınla ilişkili alanlarda uzmanlıkları olan ileri yaştaki kişilerin bilgi ve deneyimi güven verici olacaktır. Aynı şekilde, aile büyüklerinin, salgın önlemleri dahilinde verecekleri sosyal destek, akran desteği, çocuklarla ilişkilerinin sağlayabileceği kolaylıklar unutulmamalıdır. 
  5. Sokağa çıkma yasağına mutlaka uymasını sağlayın.
  6. Yaşlılar yakınlarını yormak istemedikleri için sıklıkla yardım istemezler, yakınınızın istemesini beklemeden aklınıza gelen tüm ihtiyaçlarını (para çekme, fatura yatırma, alışveriş, ilaç temini vb.) karşılamada yardım teklifinde bulunun. Bu yardımlar sırasında temasınızı kısa süreli tutun, kapıdan iletmekle yetinin, ilaç ve gıda maddeleri gibi nesneleri teslim ettikten sonra yaşlı yakınınıza ellerini yıkaması gerektiğini her seferinde hatırlatın, unutuyor olabilir.
  7. Yaşlı yakınlarınızın tüm sorumluluğunu sadece siz üstlenmeyin; etrafınızdaki diğer yakınlarınızdan da yardım isteyin ve bakım yükünü paylaşın. Aksi takdirde tükenme belirtileri yaşayabilirsiniz. Yapılacak işleri önceden organize ederseniz enerjinizi dikkatli kullanmış olursunuz.

  • Bilgilendirme ve Sorumsuzluk Beyanı

    Kürsü bölümüde yayımlanan yazı, metin, görsel ve sair içeriğin sorumluluğu yazarlarına aittir. Bu bölümde yer alan içeriğin Türk Psikologlar Derneğinin kurumsal politika ve görüşleriyle uyumlu olması zorunlu değildir ve Kürsü'de yayımlanan içerik derneğin görüşlerini yansıtmaz.

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
>